Zıt(Karşıt) Anlamlı Sözcükler
|
Anlamca birbirinin tersi olan, birbirinin tam olarak karşısında yer alan kelimelere denir. Türkçede her sözcüğün zıt anlamlısı yoktur. Zıt anlamlılık özelliği genellikle sıfatlar ve zarflar için geçerlidir.
Örnekler:
acı X tatlı siyah X beyaz
ileri X geri ak X kara
git- X gel- iyi X kötü
uzun X kısa cimri X cömert
gündüz X gece aç X tok
siyah X beyaz dar X geniş
giriş X çıkış inmek X çıkmak
alt X üst en X boy
sıcak X soğuk güzel X çirkin
yavaş X hızlı bencil X fedakar
sağ X sol ağlamak X gülmek
fakir X zengin pahalı X ucuz
çirkin X güzel yakın X uzak
uzak X yakın gece X gündüz
acemi X usta açık X kapalı
kalın X ince kolay X zor
ileri X geri uzun X kısa
tümsek X çukur şişman X zayıf
varsıl X yoksul temiz X pis
aydınlık X karanlık ağır X hafif
az X çok itmek X çekmek
ön X arka duru X bulanık
basit X karmaşık dev X cüce
savaş X barış açık X koyu
neşe X keder ucuz X pahalı
Bir sözcüğün zıddı cümleye göre farklılık gösterebilir.
- Açık balkonun önüne iki tane güvercin kondu.
Bu cümledeki “açık” sözcüğünün karşıtı “kapalı”dır.
- Üzerinde açık yeşil bir kıyafet vardı.
Bu cümledeki “açık” sözcüğünün karşıtı “koyu”dur.
Bir sözcüğün olumsuzu, o sözcüğün zıt anlamlısı demek değildir. Olumsuzlukta sözcüğün kendisi değişmez, sadece ek alır. Zıtlıkta ise sözcük değişmek zorundadır.
Örnekler:
gelmek – gelmemek (olumsuzu)
gelmek – gitmek (zıt anlamlısı)
kirli – kirsiz (olumsuzu)
kirli – temiz (zıt anlamlısı)
almak – almamak (olumsuzu)
almak – vermek (zıt anlamlısı)
Sözcüklerin karşıt anlamlı olabilmesi için her ikisinin de gerçek ya da mecaz anlamlı olması gerekir.
- Bu ev babasından kalan acı hatıralarla doluydu.
- Cumartesi günü babamın yaptığı yemek çok tatlıydı.
Yukarıda yer alan iki cümleyi incelediğimiz zaman cümlelerde yer alan “acı” ve “tatlı” sözcükleri zıt (karşıt) anlamlı sözcükler değildir. Çünkü “acı” sözcüğü mecaz anlamıyla, tatlı sözcüğü de gerçek anlamıyla kullanılmıştır.